top of page
  • Yazarın fotoğrafıBaşak Kamacı Budak

ADI “MİLLİ"...


“MİLLİ” vurgusu ve kelimesi dilimizden düşmüyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı “Milli Kültür Şurası” düzenliyor. Milli Eğitim Bakanlığı “Milli İzleme Sınavı” yapıyor. Başbakan “Milli Tarım Projesi”ni açıklıyor. Adı “Milli”, ama gerçekler “Gayri-Milli”... Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Türkiye’ni en önemli Müze ve Ören Yerlerinin Gişelerinin İşletilmesi ihalesini İsviçre menşeili bir firma olan SICPA alıyor. Milli İzleme Sınavı’nda çıkan sorularla, bizim çocuklarımıza bugüne kadar verilen eğitim arasında, "milli bir tutarlılık” mevcut değil. Tarımın “milliliğinin önlenmesi” için gerekli tüm önlemler zaten alınmıştı. En son Şeker Fabrikalarının da satışa çıkarılması ile birlikte “Milli Tarım Projesi”nde son aşamaya gelindi. Arkeolojik miras zengini, geçmişine sahip çıkan ülkemin bilimsel arkeolojik kazılarını bile Almanlar, Fransızlar, Amerikalılar, Japonlar, İtalyanlar yapıyorlar. Aydın ilinde 2018 yılı “Afrodisias Yılı” ilan edildi. Afrodisias Antik Kentinde kazı yapma yetkisi Amerika’nın New York Üniversitesi’nde...

Didim Apollon Tapınağı ve çevresinde kazı yapma yetkisi, 100 yılı aşkın süredir Almanlarda. Antik dünyanın en önemli kentlerinden olan; bilimin, felsefenin, sanatın ilk temellerinin atıldığı Milet Antik Kenti’nde de kazı yetkisi Almanlarda... Yapılan kazılarda elde edilen bilgilerle, Dünya Tarihinin yeniden yazılmasına neden olan Çatalhöyük de Amerikalılar tarafından kazılıyor. Kısacası Dünya Tarihinin en önemli merkezleri bizim topraklarımızda, ama maalesef henüz “milli” değil. Biz henüz kendi kültürel mirasımızın arkeolojik ve bilimsel bilgisine sahip değiliz. Türkiye genelinde şu anda toplam 32 arkeolojik alanda kazı yapma ve bilimsel yayın yapma yetkisi yabancı ülkelerde. Kültürümüze, geçmişimize, toprağımıza, eğitimimize sahip çıkmadan hangi millilikten söz edeceğiz?

Sloganlarda değil, özde Millilik istiyoruz.


0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page