top of page
  • Yazarın fotoğrafıBaşak Kamacı Budak

YÖRÜK ANANIN ÇOBAN ATEŞİ




Hayatımın belki de en gür, en güzel kadın sesini duydum. Cümlelerinin yankısı, kelimelerinin tokluğu hala kulaklarımda. Kendinden emin bu sesin sahibi Sarıkeçililer Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran.


Bir Yörük kadını, yani Anadolu’nun ta kendisi.


5 Aralık’ta Ankara’da Cumhuriyet tarihinde ilk kez CHP Kadın Kolları tarafından gerçekleştirilen Eşitlik ve Adalet Kadın Buluşması’nda konuştu Pervin Ana. O konuştu, salonda bulunan ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen 50.000 kadın, Anadolu’nun, Torosların bu gür sesini dinledi.


“Kendimize Gelelim” dedi. “Unuttuğumuz, yanlış ellere teslim ettiğimiz, Cumhuriyet üzerinde bugüne kadar neden ayıkmadığımızı bir düşünelim” dedi.


Elinde ne bir not, ne de bir kağıt parçası vardı. Koca salonda inleyen gür sesiyle, Geleneksel Yörük kıyafetleri içinde dev gibi bir kadın vardı sahnede.


“Kadın doğa gibidir, her şeye katlanır” derken, Anadolu kadınının mücadeleci ruhunu ve gücünü bize, bir kez daha hatırlattı.


Yörükler, bu ülkenin bağımsızlığının, özgürlüğünün, mücadeleci ruhunun en önemli temsilcileridir. Doğada yaşarlar: Doğaya karşı değil, doğayla uyum içinde yaşarlar.


Çevreyi, insanı ve hayvanı severler. Hoşgörülüdürler, dinde de inanışta da tutucu değillerdir.


Doğanın ritmine uygun olarak yaşayan Yörükler, baharı yazlakta, yazları yaylakta, güzleri güzlekte, kışları kışlakta geçirirler. Tıpkı göçmen kuşlar gibi.


Göçmen Yörüklerin sayısı her geçen yıl biraz daha azalıyor. Hala yerleşik yaşama geçmeyen ve tüm dayatmalara rağmen konar göçerliğe devam eden Yörükler var. Pervin Ana konuşmasında onu da söyledi: “Anadolu’yu Vermeyeceğiz diye 2012 yılında, keçilerimle develerimle Ankara’ya yürüdüm” dedi.


Osmanlı Devleti’nin, Yörük Türkmenleri toprağa bağlı hale getirmek istediğinde karşılaştığı direnişler meşhurdur. Özellikle Avşar Boylarının direnişi Dadaloğlu’nun dizeleri ile ölümsüzleşmiştir.


“Arap atlar yakın eder ırağı,

Hakkımızda devlet etmiş fermanı

Ferman padişahın dağlar bizimdir.”

Pervin Ana, Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir parti politikasına Yörükler ve göçerlerin alınmasından dolayı CHP’ye ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti. “Bu bizim için Ayyıldız kadar değerlidir, Çobanyıldızı gibidir” dedi.


Konuşmasının sonunda ise hepimizi Toroslar’a çağırırken şöyle seslendi:


“Anadolu’da hala kara çadırlarda, yoldaşımız olan keçilerimizle, Cumhuriyeti kuran bu millet var ya bu millet, hala Torosları bekliyor.”


Mustafa Kemal Atatürk’ün yıllar önce söylediği şu sözler geldi aklıma:


“Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki, bu dünyada hiç bir güç ve kuvvet asla bizi yenemez”.


Toroslar’dan çoban ateşini yakan, Anadolu kadınının gücünü, şefkatini, zekasını bir kez daha bize gösteren Pervin Analar bu topraklarda yaşadıkça, hiçbirimiz öksüz kalmayız.


0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page