top of page
  • Yazarın fotoğrafıBaşak Kamacı Budak

DİDİM SATILIRKEN



Didim sokaklarında gezerken, en sık karşılaşacağınız şey; “Satılık” yazan tabelalardır. İnşaat faaliyetleri hiç durmaz ve çok sayıda konut üretilir.


Son yıllarda, “satılık” ya da “kurumsala kiralık” tabelasının hiç inmediği, binaların zemin katlarına yapılmış, devasa metrekarelerdeki boş dükkânların akıbetinin ne olacağı ise belirsiz.


Konut ve bina üretimi bu kadar yoğun olarak devam ederken, inşaat sektöründeki, arz ve talep dengesini hesaplayan herhangi bir kurum da maalesef mevcut değil.


Demem o ki, biz Didimliler “satılık” tabelaları ile yaşamaya pek alışkınız.


Tabelasız Satılıklar...


Bir de tabelasız, Didimlilerin ruhu bile duymadan satılan mallarımız var. İşte bu “satılıklarımız” konusunda çok kaygılıyız.


Hazine arazisi zengini ilçemizde, devlete ait birbirinden değerli araziler, arsalar, tarlalar satılıyor.


Tepede birileri karar veriyor, değerini biçiyor ve ihaleye çıkıyor. Bizim de hasbelkader haberimiz olursa; Didimliler olarak kendi aramızda “aaa satıyorlarmış” vs. diye üstünkörü konuşuyoruz.


Arada bir Didim semalarında helikopter uçuş seslerini duyunca, “birileri yine arazi seçmeye geldi” diye kelamımızı edip, susuyoruz.


Sadece 2018 yılı içinde, bugüne kadar, satılan hazine arazisi 37.000 m2’lik bir alanı kapsıyor.


Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02.04.2018 tarih ve 41 sayılı kararı ile Didim’de, satış suretiyle özelleştirilmesi, planlanan yeni parsellerin listesi 10 Nisan 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı.


Satışa çıkarılan 3 parselin toplamı, 732.417,28 m2’lik geniş bir alanı kapsıyor. Bu parseller aynı zamanda, Didim’in en güzel, en bakir koyları.


13302 parsel; Manastır Koyu ile Parlamenterler Sitesi’nin arasında kalan alan (527.096 m2),

1086 Ada 7 Parsel; adı üzerinde Cennet Koy ile Akvaryum Koyu arasındaki kıyı bandı (204.124,94 m2),

854 Ada 60 Parsel; Altınkum Polis Merkezi’nin yanı (1196,34 m2).

Önce Özelleştir, Sonra Sat

Satışı yapılan bu yerler, önce Hazine’den, Özelleştirme İdaresi’ne devrediliyor.

Neden?

Çünkü Özelleştirme İdaresi’nin, Belediyelerin imar yetki alanlarını aşarak, kendi planlarını yapma yetkisi var.


Ayrıca, Hazine Arazileri Özelleştirme İdaresi’ne devredilip, ihale ile satıldığında; belediyelere ödenmesi gereken yüzde 30’luk payı da devlet ödemekten kurtuluyor. Yani devlet kendi kurumuna para ödemekten kaçıyor.


Didimlilerin arazileri satılıyor ama bizim kurumumuz olan ve Didimlilere hizmet etmekle yükümlü, Didim Belediyesi’ne ödenmesi gereken pay dahi ödenmiyor.


Çünkü Didimlilerin topraklarından başka birileri para kazanıyor.


Hakkımızın yenmesini geçtik. İşin daha ürkütücü tarafı var:

Bu parseller ne olarak satılacak? Yani buralarda ne yapılacak? Otel mi, golf alanı mı, alışveriş merkezi mi, tatil köyü mü, konut mu?


Bilmiyoruz... Birbirinden güzel koylarımızda, arazilerimizde ne yapılacağını bilmiyoruz.


Ne yapılacaksa yapılsın; bizim doğamızı, bizim toprağımızı, bizim suyumuzu kullanmayacak mısınız?


Hatta günü geldiğinde, bizim şehir alt yapımızı, arıtma tesisimizi kullanacak; belediye hizmetlerimizden faydalanmayı talep edeceksiniz.


Peki, bize sordunuz mu? Didim bunu kaldırabilecek mi?


Gelişmekte olan bir turizm kentinin, kentleşme sürecinin sancılarını çeken Didimlilere rağmen; kimsenin taşımızı, toprağımızı, suyumuzu satma girişiminin meşru olmadığını yüksek sesle söylemeli ve tek yürek olmalıyız.


Bu; siyasetler üstü bir konu. Çünkü bir memleketin geleceğine sahip çıkmanın siyaseti de partisi de olmaz.


0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page